Corona Virüs Sonrası Nesnelerin İnterneti ile Uzaktan Kontrol

Yazar: Nevroz Karakuş

Ünvan: İş Geliştirme

Tarih: 9 Haziran 2020

Okuma Süresi: 4 dk

Çin ve Uzak Doğu için 2020 yılının hemen başında Avrupa’da ülkemizde ise Şubat - Mart ayları itibarıyla ortaya çıkan Corona virüs vakaları tüm insanlığı tehdit ederek bütün ezberleri bozacak boyutlara ulaştı. Başta Çin, İtalya, İngiltere ve Amerika gibi dünyanın ekonomik, politik ve sosyal anlamda en dikkat çeken ülkeler, virüsü kontrol altına almakta büyük zorluk yaşadı. Bu küresel etkiyle birlikte virüsün yarattığı tehdit halen tam olarak ortadan kalkmış değil, sürecin ne zaman sona ereceğini ise bilemiyoruz.

Tüm bu belirsizlikleri önce anlamaya çalışarak, sonra maalesef vaka kayıplarını gördükçe endişe ve korkuya kapılarak kaygılı bir yaşama geçtik. Bu endişe bazen uykularımızı kaçırdı, belki hayatımıza devam etmekte zorlandık.. Ardından bambaşka önlemlerle kendimizi izole ederek gözlem yapmaya çalıştık.

Alışkanlıklarımızın, öğretilerimizin dışında koruma içgüdüsüyle yanımızdan biri geçerken elimizle ağzımızı kapatmak aç kalma korkusuyla marketlerin raflarını boşaltmak gibi yepyeni davranış değişikliklerimiz doğdu. “İnsanın en büyük gücü, her şeye alışabilme kapasitesi.” derler. Biz de aslında zamanla bu sürece alıştığımız için, bu yeni alışkanlıklarımızı yedindik; yeni normallerimiz oluştu..Özetle; evrimin temel şartında olduğu gibi şartlara adapte olup, ayakta kalmaya çalıştık, çalışacağız da.

Peki hayatımıza hangi yenilikler uğradı? u süreçte çoğumuz için yeni olan veya bilip de kullanmayı tercih etmediğimiz uzaktan eğitim, uzaktan müzik, e-okul uzaktan seminer (webinar), e-oyunlar (veya spor), online alışveriş gibi araçları daha yoğun deneyimleme fırsatı bulduk. Evden hiç çıkmadan hayatımızı devam ettirebileceğimizi öğrendik. Bize sunulan bu “e-yaşam” ve iletişim araçlarının kapasitesini, yarattığı kolaylığı gördük. Böylece farkında olmadan dijital dönüşüm ve otomasyonun ivmesini artırdık. Çünkü her zaman talebi yaratanlar çevresel ve bireysel ihtiyaçlardı ve o dönüşüme hazır olanlar, aslında sürece çok daha hızlı adapte olabilenlerdi. Bundan sonrası için bilinmezlik temelinde ilerlemeye devam etmekle birlikte; Heraklietos’un diyalektiğinde vurguladığı gibi; “Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz.” ifadesi çok doğru. Bizler için de hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyoruz.

Yeni bir normal yaratan Corona virüsün bireysel hayatlarımız haricinde işletmeler ve endüstriler üzerindeki etkileri de fazlasıyla hissedildi. Bunun ilk örneği olarak işletmeler daha önce “olabilir mi?” dedikleri, cesaret edemedikleri evden çalışma (home office) modelini deneyimledi. Aslında devamlılıklarını sağlayabildiklerini, e-toplantılarda kararlar alıp, uygulayabildiklerini gördüler. Belki de bundan sonra bir çoğu tüm insanlığın yaptığı gibi bu yeni iş modellerine geçerek, yeni normale adapte olacak.

İşletmelerin, ticari ve endüstriyel alanda faaliyet gösteren firmaların en önemli öğrenmesi ise uzaktan kontrol ve müdahale oldu.. Özellikle üretim alanında faaliyet gösteren işletmelerin sürdürülebilir olmaları için kullandıkları araçların ve aldıkları hizmetlerin uzaktan da yapılabilir olmasının ö bir artı değil, neredeyse bir zorunluluk olduğu anlaşıldı. İhtiyacın; önce bağlantıyı kurabilmek, sonra bilgiyi aktarabilmek, en önemlisi de o bilgiyi anlamlı hale getirip, analiz ederek aksiyona çevirmek gibi çift yönlü nesneler arası iletişim sağlayabilecek alt yapı ve platformlar olduğu ortaya çıktı. Bu akışsa tam olarak nesnelerin internetini tanımlıyor.

Deneyimlediğimiz bu geçişinse Corona virüs öncesindeki öngörülerden çok daha hızlıca olacağını düşünüyoruz. İhtiyaç; sensörler, bağlantı için internet ve farklı birim ve boyutlardan gelen bilgiyi bir yazılım ile faydaya çevirmek şeklinde özetlenebilir. Bu sayede işletmeler rahatlıkla uzaktan bağlantı ile kesinti olmadan kontroller yaparak gerektiğinde tedarikçilerden bakım ve onarım hizmetleri, uzaktan da alabilecek. Bu kapsamda, bir arabanın tüm parçalarının eksiksiz bir biçimde, artırılmış gerçeklik gözlükleri sayesinde parçalanıp tekrar kusursuz bir biçimde takılması en güzel örneklerden birini oluşturuyor.

Dijital dönüşüm ve nesnelerin internetinin; iklimlendirme sektöründe de örnek uygulamaları hızlandıracağına eminiz. Şimdilerde bireysel veya ticari ürünlerin bağlana- bilirliklerini konuşuyorken artık bu özelliklerin entegre bir olarak gelmesi, arıza kodunun direk olarak en yakın servise bilgi olarak gitmesi, kombi veya kazan arıza ve bakım işlemlerinin ilgili uzmanın şantiyeye gitmeden uzaktan yapılabilmesi çok daha fazla gündemimizde olacak.

Kesintisiz üretimin bir zorunluluk olduğu endüstriyel tesislerde dijital verimlilik asistanları ile birlikte sistem sürekli izlenebilecek. Dijital Verimlilik Asistanları, verimlilik artırıcı önlemleri önerecek, olası arızalar yapay zekâ desteği ile tespit edilip kestirimci bakımın yolu açılacak. Örneğin; artırılmış gerçeklik gözlükleriyle birlikte bir buhar veya sıcak su kazanı dairesindeki arızayı uzaktan giderebilmek artık çok kolay olacak. İlgili işletmenin tüm paydaşlarına kolaylık sağlayabilecek uzaktan, temassız bir biçimde tüm sistemin iletişim kurabildiği bir ekosistemi hayal etmek hiç de güç olmayacak.

Dijital dünyanın en büyük zenginliği, kuşkusuz “veriler”. Ancak veri, tek başına yeterli değil; çünkü asıl ihtiyaç veriyi mutlaka bir bilgiye çevirmek ve bu bilgiyi de eyleme, faydaya çevirmekten geçiyor. Bu paralelde kurumsal şirketlerin en büyük adaptasyon, ayakta kalma veya büyüme stratejisi; dijital altyapı, bağlanabilirlik ve bunun müşteri ihtiyaçları ile olan bağlantısını ve faydasını ortaya koymak olacak… Bununla birlikte yerel veya küresel işbirliği; bilgi, makineler ve sistemler arasındaki iletişim becerileri de Corona virüsün sonuçlarıyla birlikte otomasyon ve nesnelerin internetinin aktif bir şekilde hayatımızda olacağını gösteriyor.

İklimlendirme sektöründeki dönüşümü sadece cihazlarla gerçekleşecek şekilde değil, tüm paydaşların ve araçlarının birbirleriyle entegre halde, tam bir ekosistem içinde olarak düşünmenin çok daha bütüncül olacağına inanıyoruz. Bu bakış açısı aynı zamanda sektörün, toplam faydaya da çok daha fazla hizmet edeceğine eminiz.

Corona virüsle birlikte, yatırımcılardan mimarlara, tasarımcılardan, uygulamacılara ve son kullanıcılara kadar, tüm değer zinciri olarak uzaktan yaşamayı ve çalışmayı deneyimleyip çözümler geliştirmemiz gerekiyor. Bundan sonraki dönemde de bu dönüşümü sürekli iyileştirip geliştirerek, tüm bileşenlerle birlikte uyum haline getirmek ve gelecek nesillere taşımak için çalışacağız. Uzun ancak dönüşümün hızını taşıyan bu yolda, Bosch olarak her zaman olduğu gibi yaşamı ve insanı hep odağımızda tutup dönüşümün en önünde gitmeye güçlü iş ortaklarımızla çözümlerimizi uygulamaya devam edeceğiz